mRna Kalkışması - Stop mRna Vac !

mRna kalkışması; insan haklarına, özgürlüğüne, sağlığına, sivil sosyal haklara karşı yapılmış tıbbi darbe görünümde ve adeta tıbbi süsü verilmiş bir darbe kalkışmasına dönüştü

Bunu hepimiz üzülerek gözlemliyoruz




TV ye çıkan sözde uzmanlar bilim zeminini bıraktılar korkuyla ve panikle deneysel bir aşının herekse yapılması gerekeceği zemininden hurafeler dağıtıyor

Hukukçular meşru hukuk zeminini bıraktı ve totaliter bir distopya hukukunu neredeyse resmi hukuk diye savunmaya başladı 

Bir an önce panikle kitleleri mRna aşılama girişimi varmış gibi bunun olabildiğine hızlı yapılmasına girişiliyor

Sosyal medya da tuhaf ölüm haberleri ve etki raporları alıyoruz. mRna aşı mucidinin kendisi Kanada da bir kaç doktorla görüşüp bir çok yan etkinin bildirdikleri halde raporlanmadığını duyduğunu söyledi ve bunun üzerine "Durup neler olduğuna bakmamız gerekiyor" başlıklı bir makale yazarak herkesi tıbbi etik zeminine davet etti . Tüm bunlar açıkçası kelimenin tam anlamıyla korkunç.

Kitleler korkmasın ya da aşı almaktan çekinmesin adı altında yan etkiler şeffaf ve objektif raporlanmıyor gibi algılıyoruz. Buna benzer spekülasyonları salgının ilk yayıldığı dönemlerde salgından ölenler hakkında yapıldığını da hepimiz hatırlıyoruz. Durum tersine çevrilmiş gibi..

En ilginci genç ve sağlıklı insanların aşı aldıktan bir süre sonra bir çuval gibi bir an da yere yığılarak ölmeleri. Buna dair abartmış olmayacağız yüzlerce örnek duyduk. Kesinkes doğal bir salgınla ölümden çok aşıdan korkar hale geldik çünkü salgın bizi sadece öldürüyor oysa aşıların yan etkileri tamamen belirsiz. Sakat kalabilirsin ve mrna için korkunç bir genetik defect söylentisi var.  

Hiç bir panik korku ya da bilimdışı tartışma yaymak istemiyoruz. Sadece mrna dan  çekiniyoruz, biz de büyük ve ciddi bir irritasyon oluşmuştur ve bu konu da huzursuzuz çünkü uzun vadeli etkileri hiç bir zaman gözlemlenmedi. Bilimsel olarak bir kestirme sunulamaz. Bu aşıyı tüm riskleri bilinçli olarak kendi seçerek göze alanlar almalıdır.

Böyle bir zeminde ana akım medya da zorunlu aşılamanın hukukileştirilip hukukileştirilemeyeceği  gibi tartışmalar yapılması ,buna benzer haberler dolaşması ve bunların tartışılması bizi yukarıdaki başlığa artık götürdü. 

Durun siz aklınızı mı kaçırdınız? demek istiyoruz. 

Bilimsel şüpheciler olarak şunu bizler de açık biliyoruz ki hiç bir etki olmayacağı gibi gibi ölüme varan etkiler olabilir ama asıl korkuncu ölüm değildir genetik defect beklentisidir.
Bu riski insanlığın neden göze aldığını anlamış bile değiliz. 

Bırakında ölelim bunu demek istiyorum. Bırakında serbest bir biçimde ölelim. Yaşam boyu tüm aşılarımızı olduk ve çocuklarımız da tüm aşılarını aldı. İnaktiv tabanda üretilmiş ruhsatlı bir aşıyı almaya birey olarak karşı değilim. İnaktiv etkileri gösterilmiş ruhsatlanmış bir aşıyı gelecekte çocuğumun almasına da karşı çıkmayabilirdim. mRna için kuşkuluyum. mRna için endişeleyim.

Bunun dışında tıbbi denek değilim ve olmayacağım. Can pahasına mal pahasına olmayacağım. Bu benim hukuki hakkımdır, açık irademdir.
Zorunlu aşılama yapmaktan özellikle çocukları mRna ile aşılamaktan sözedecekseniz de cesedimi çiğneyebilirsiniz.
Hapis cezaları tartışılıyormuş. Ne hakla özgürlük kısıtlamayı tartışıyorsunuz? Dünyaya ne oldu böyle? Hayır madem ölüm cezasını tartışın derim.

Onam formlarına dayanarak insanların tüm riskleri bilerek bilinçli bunu seçerek  olduğunu söylüyoruz. Hayır. mRna için hayır. Yeterli veri yok.. Yeterince tartışılmadı. TV sansür altında. 

Bazıları bizleri şöyle eleştiriyor. Her bilimsel yeniliğe her çağ da karşı çıkılar oldu. Neden madem mrna 15 yıl önce bulundu ve o zamandan bu yana belirli insan gruplarıyla çalışılmadı?

Şu an ben kendim karşı çıkılan çok bilimsel yenilik duydum ve biliyorum. Örneğin Neva Çiftçioğlu'nun ekibinin nanobakteriler çalışması bir bilimsel yenilikken karşı çıkılmış. Bunu söyleyenler neden orada yoklardı ve neden hala yoklar?

Uzmanlar mrna teknolojisinin, kanserden, yeni otoimmun hastalıklara ve genetik defecte kadar bilinmeyen etkileri olabileceğini söylemektedir. İşin ilginci üreticisi bile bilmiyor ve hiçkimse bir sorumluluk almıyor. Kimi makalelerde kan beyin bariyerini açarak sızdırmaya yolaçtığından ve kimi makalelerde bağışıklık sisteminin öğrenilmiş bilgisini sıfırladığından bahsedilmeye başlandı. Aşılama politikasının net fayda eksikliğinde dolayı gözden geçirmemiz gerektiğini söyleyen makaleler yayınlanıyor. İngiltere de ölenlerin çoğunun çift doz biontek mrna aşılı olduğu gibi haberler duyuyoruz ve kimse bunlar kulak asmıyor gibi görünüyor. Sanki şartlı bir refleks ve panikle  hızla aşılama girişimi sürüyor. 

Tüm bunları uzmanların dile getirmiş olması bizde derin bir korku ve endişe yaratmıştır. 
mrna'nın kanser ya da oto immun sorunlar oluşturabilmesi riskini bırakalım genetik defekt iddiasından korkuyorum ve bunu göze almak istemezdim
Yani Covid adında bir hastalıktan ölmeyi gerekirse bireysel olarak  genetik defect riskini savuşturmak için yeğlerdim. Benim insan olarak seçimim bu. 

Bunu yazan ben bile daha akl-ı selim  bilimsel bir zeminde bu tartışılmasını isterdim ve iki taraflı uzmanlar bunu halk önünde tartışmalıydı. Yoklar. TV sansür ve baskı altındadır, görüyoruz. 
Süreç  asimetrik bir savaş  zemini gibi.

mRna sadece ve sadece bunu gönüllü seçen yetişkin bireylere 
tıbbi merkezlerde uygulanmalı ve tıbbi onay bilgilendirme formları genişletilmelidir.

mRNa bilinçli onay dahilinde bunun tüm riskleri kişiye anlatılarak seçiminden emin olunarak uygulanmalıdır.

-genişletilecek- - düzenlenecek-

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.